'AŞK'I BULUNCA
Yüzyıllardır hakkında yüzlerce şey söylenmiş...
Kimyasal ve biyolojik yanları olan bir kavramdır aşk. Tanımlayabilseydik eğer tek bir cümle
ile, ne okuduğumuz o aşk romanları olurdu ne dinlediğimiz aşk şarkıları, ne zanaatkarların
elinden harika işler çıkardı ne de kalpli endüstriyel ürünlere bu kadar rağbet…
Aşk var, nerede ve nasıl başlar, ne kadar sürer, bize neler yaptırır ölçüp tartamasak da kalbe
düştüğü anda varlığından emin oluveriyoruz bir anda <3 <3 <3 Çok çeşitli ve çok karmaşık
olması tabii ki bizi durdurmayacak ve iki şeklinden bahsedeceğim.
Hayatımıza eşlik etmesini istediğimiz o “adam”a duyduğumuz aşk;
Onu gördüğümüz zaman aynı anda mutlu, stresli ve heyecanlı hissederiz, bilimin kandaki
hormon seviyeleriyle açıkladığı bir bilgi bu. Hiç mantıklı gelmiyor olsa da stres seviyemizi de
artırıyorlar evet =D Başka insanlarda gördüğümüz rahatsız edici bir özelliği sırf ona ait diye
sevebiliriz. Kimini kendinden uzaklaştıracak keskinlikteki feromon kokusunu körüklü
otobüsün diğer tarafından duyup heyecanlanabiliriz.
Onun hobileriyle ve ilgi alanlarıyla yakından alakadar olmak, dünyada kendi annemizden
daha değerli biri olmamasına rağmen sırf aşık olduğumuz adamın annesi diye bir başka
kadına da anne demek ve bunu içten gelerek yapmak, anı biriktirmek için maddi manevi
yüksek çaba sarf etmek, tadını bile bilmediğimiz bir yemeğin sırf o istedi diye tarifini öğrenip
pişirmek, aileden arkadaşlardan uzak bir şehre taşınmaya sırf onunla hayatına devam
edebilmek adına gönüllü olmak ve bunlar gibi nice fedakarlık dolu davranış… Aşk kadına güç
verir, verimli ve yaratıcı olur, aşkı hissettirebilenle ;)
Bizi tüm görünüşüyle ifade ve temsil eden “o ayakkabı”ya aşık olmak;
Hepimizin dilinde olmasa da kalbinde hissettiği bir duygu bu. Hangi kıyafetimizi
tamamlamasını istediğimizi bile bazen bilemiyoruz. Görünüşte geçen sene aldığımız o
platformlu rugandan bir farkı olmadığını söyleyen arkadaşımıza onu ikna edebilecek kadar
çok dil dökebiliyoruz. Çünkü o ayakkabı benim için üretilmiş diyebilecek bir tutkuyla
ödemeyi yapmaya yönelmişizdir bile. Günlük ayakkabılarda tutumlu olanlarımız sözlere kulak
asıyor seçimini yapmadan önce dolabını düşünüyor evet ama ya gelinayakkabısı seçerken? O
aşık olunan ayakkabıyı almak için araya hangi engel girebilir? Birkaç cümle ile, birinin göz
devirmesiyle en yakın arkadaşın zevkinin uymamasıyla, damadın çok abartılı bulmasıyla
falan vazgeçilebilir mi? Hayır! Aşk önüne geçilebilen bir duygu değildir. Araştırmalara göre
kadınların düğünlerinde giydikleri ayakkabı ile özel bağ bir bağ kurduğu, bazılarının tortem
yaparak belirli bir yıla kadar onu özenle sakladığı bulunmuş. İçimize sinmeyen
gelinayakkasını almamıza sebep olan birine düşman bile oluruz, değil mi? Aşkın önüne
geçebilecek hiçbir şey yok. Bu günkü yazımı kendi aşık olduğum gelinayakkabısıyla bitirmek
istiyorum. Nikahımda ayağımda sen olacaksın bebeğim :)
<3 <3 <3
Yorumlar
Yorum bırakın